Magnezyum, sodyum, bikarbonat gibi pek çok bileşenden oluşan maden suyu, özellikle yemeklerden sonra elimizi uzattığımız ilk şeylerin başında geliyor. Ancak hazımsızlığa iyi geldiği için sıklıkla tercih edilen maden suyunu tüketirken dikkat etmek gereken bazı noktalar var. İşte tüm merak edilenler. >>>
Vücudumuzun gün içinde kaybettiği mineralleri günde 2 şişe maden suyu içerek geri kazanmamız mümkün. Ancak maden suyu tüketirken bu hatayı yapmamaya özen göstermek gerekiyor. Maden suyunu şişede tüketmek herhangi bir kabarcıklaşma meydana getirmiyor ancak bardağa boşalttığınızda oluşan köpürme yararlı gazların kaçmasına neden oluyor. Uzmanlar maden suyunun faydalı olabilmesi için tamamen hijyenik ve gıda standartları doğrultusunda özel üretilen cam şişelerinde tüketilmesini şiddetle tavsiye ediyor.
Maden suyunun bir diğer içeriği olan sodyum ise vücut sıvılarında en fazla bulunan elementtir ve vücuttaki sıvı dengesinin düzenlenmesini sağlar. Ayrıca asit-baz dengesi ve sinir uyarılarının taşınması da sodyumun en önemli görevlerindendir. Bikarbonat, mide hastalıklarına iyi gelir, şeker hastalığı ve gutun tedavisinde, böbrekteki taş oluşumunun engeller. Maden suyunda yer alan sülfat ise bağırsakların ve safra kesesinin düzenli çalışmasına yardımcı olur. Maden suyu, böbrek taşlarının oluşumunu da engeller. Ancak maden suyunu yemekten en az 1 saat sonra tüketmekte fayda var. Yemeğin hemen üzerinde içildiğinde mide asitlerinde dengesizlik yaratabilir.
Maden sularının içeriğinde sağlığımıza sağlık katan magnezyum yüksek oranda bulunuyor. Magnezyum, kas ile sinirlerdeki elektrik uyarılarının iletilmesini sağlıyor. Kalp ve damar hastalıklarına karşı koruyor. Damar sertliği gibi hastalıklara neden olan magnezyum eksikliğini, maden suyu içerek gidermek mümkün görünüyor. (kaynak: posta.com.tr)