Kayseri'de kız çocuğunun Suriye uyruklu bir şahsın istismarına uğramasının ardından, Suriye'de Fırat Kalkanı operasyonu ile Türk askerinin kontrol altında tuttuğu bölgelerde gerilim tırmanırken, kimlerin yaptığı ve tüm detaylar ortaya ç.ıktı..
devamı sonraki sayfada.
Dün akşam saatlerinde Kayseri'de 5 yaşındaki bir kız çocuğunun yabancı uyruklu bir şahsın istismarına uğramasının ardından Suriye'de Fırat Kalkanı operasyonu ile Türk askerinin kontrol atlında tuttuğu bölgelerde olaylar çıktı. Provokasyonlara ilişkin Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun'dan açıklama geldi. İletişim Başkanı Altun, sosyal medya hesabı X'ten yaptığı paylaşımda, önceki gün Kayseri'de yaşanan, bugün ise Suriye'nin kuzeyinde yaşanan provokatif olaylara ilişkin dikkat çeken mesajlar paylaştı. Altun "Bir süredir Suriyeli sığınmacılar üzerinden kamuoyunda oluşturulmaya çalışılan olumsuz hava ve gerilimin artışına sebep olan provokasyonlar yakından takip edilmektedir." ifadelerini kullandı. "BAZI MAHFİLLERİN, ÜLKEMİZİN HUZURUNU BOZMA ÇABALARI AMACINA ULAŞAMAYACAK" Altun, "Türkiye düşmanı unsurların başını çektiği bazı mahfillerin kamu düzenini test etmeye dönük provokatif faaliyetlerle ülkemizin huzurunu bozma çabaları, devletimizin tüm unsurlarıyla birlikte özverili çalışmaları sayesinde amacına ulaşamayacaktır. Bu kapsamda özellikle sosyal medyanın birçok platformunda ortaya atılan asılsız iddialara, manipüle edilmiş bilgilerle kasıtlı olarak yapılan yalan haberlere ve vatandaşlarımızı provokasyona sevk edecek tüm dezenformasyon faaliyetlerine karşı devletimizin ilgili birimleri İletişim Başkanlığı koordinasyonunda 24 saat esasına göre çalışmalarını sürdürmektedir." dedi. VATANDAŞLARI UYARDI Asılsız haberlere karşı vatandaşları da uyaran Altun, "Bu çalışmalara destek olmak amacıyla her zaman olduğu gibi asılsız haberlere prim verilmemesi, içeriklerin yayılımında dezenformasyon boyutunun ve ihtimalinin göz önünde bulundurulması ve resmi makamlarımız başta olmak üzere yalnızca güvenilir kaynaklara itibar edilmesi konusunda vatandaşlarımızın hassas davranmasını önemle rica ederiz." ifadelerini kullandı. NE OLDU? Önceki akşam, Kayseri'nin Melikgazi ilçesinde 5 yaşındaki bir kız çocuğunun yabancı uyruklu bir şahsın istismarına uğramasının ardından Suriye'de Fırat Kalkanı operasyonu ile Türk askerinin kontrol altında tuttuğu bölgelerde olaylar çıktı. Sosyal medyada paylaşılan bir görüntüde provokatörlerin Türk ordusunun kullandığı binaya girmeye çalıştığı, askerlerin de göstericileri havaya ateş açarak uzaklaştırmaya çalıştığı görüldü. Görüntülerde, Türkiye'den Suriye'ye giden tırların ve Türk plakalı araçların da taşlandığı kameralara yansıdı. Suriye'nin kuzeyinde, Mehmetçik tarafından terörden temizlenen bölgelerde ortalık karıştı. Dün gece Kayseri'de yaşanan olaylar sonrası Suriye'de provokatif şahıslar sokaklara indi. TÜRK ŞOFÖRÜN "VALLAHİ HASTAYIM" SÖZLERİNE BİLE ACIMADILAR Türkiye'ye ait sınır kapısına doğru seyir halinde olan Gaziantep plakalı bir minibüsün önü, Suriye'de provokatif grup tarafından kesildi. Minibüse taş ve sopalarla saldıran grup, Türk şoförün "Vallahi hastayım" sözlerine bile merhamet etmedi. Sosyal medyada dolaşıma giren infiale yol açan görüntülere ilişkin olarak ise henüz resmi kurumlardan bir açıklama gelmedi. Minibüsteki şoför ve yolcunun akıbeti de henüz bilinmiyor. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Kayseri'de meydana gelen olaylar sonrası ülkenin huzur ve güvenliğini tehdit eden, provakatif paylaşım yapanlara, nefret söylemlerinde bulunanlara göz açtırmayacaklarını bildirdi. Bakan Yerlikaya, dün akşam saatlerinde Kayseri'de 5 yaşındaki bir kız çocuğunun yabancı uyruklu bir şahsın istismarına uğramasının ardından kentte meydana olaylar ve sonrasında yaşananlara ilişkin açıklama yaptı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya "PAYLAŞIM YAPAN HESAPLARIN 37'Sİ BOT" Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Bakan Yerlikaya, "30 Haziran 2024 akşamı Kayseri'de meydana gelen olaylar sonrası sosyal medya platformu X üzerinden yaklaşık 79 bin hesaptan, 343 bin paylaşım yapıldı. Paylaşım yapılan hesapların yüzde 37'sinin BOT; paylaşımların yüzde 68'nini ise provakatif amaçlı ve negatif olduğu tespit edildi. 63 hesap ile ilgili soruşturma başlatıldı. Bunların 10'u savcılığa sevk edildi; diğerlerinin işlemleri devam ediyor." dedi. "NEFRET SÖYLEMLERİNDE BULUNANLARA GÖZ AÇTIRMAYACAĞIZ" Bakan Yerlikaya, paylaşımının devamında, "Ülkemizin huzur ve güvenliğini tehdit eden, provokatif paylaşım yapanlara, nefret söylemlerinde bulunanlara göz açtırmayacağız." ifadelerini kullandı BAKAN TUNÇ'TAN AÇIKLAMA GELDİ Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Kayseri'nin Melikgazi ilçesinde meydana gelen çocuk istismarı olayıyla ilgili Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan şüpheli şahıs, çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştır. Çocuk ve ailesi ise devletimizin koruması altındadır. "CUMHURİYET BAŞSAVCILIKLARI SORUŞTURMALARI SÜRDÜRÜYOR" Suriyeli sığınmacılar üzerinden milletimizin birliğini ve ülkemizin huzurunu bozmaya yönelik faaliyetler ile sosyal medya üzerinden yapılan provokatif girişimler ve asılsız iddialarla ilgili Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından soruşturmalar sürdürülmekte olup, gözaltı kararları verilmektedir. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Bağımsız ve tarafsız Türk yargısı, kanunlar çerçevesinde gerekli cezaları uygulamaktadır. "NİFAK TOHUMLARI EKMEK İSTEYENLER ASLA AMACINA ULAŞAMAYACAK" Ayrımcılık yaparak, ötekileştirerek ve nefret dili kullanarak milletimizin arasına nifak tohumları ekmek isteyenler asla amacına ulaşamayacaktır. Aziz milletimiz, sağduyulu davranarak ülkemizi karıştırmak isteyenlere asla müsaade etmeyecektir." AK Parti Yerel Yönetimler İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kayseri'de Suriye uyruklu bir kişinin, 5 yaşındaki çocuğu taciz ettiği olaya da değindi. "Sığınmacı nefreti ve yabancı düşmanlığını körükleyerek hiçbir yere varılamaz" diyen Erdoğan, "Dün Kayseri'de küçük bir grubun yol açtığı olayın sebebi muhalefetin bu zehirli söylemlerdir. Vandallık yapmak, sokakları ateşe vermek kabul edilemez. Biz hiçbir zaman böyle olmadık, olmayacağız. Ayrımcılık, ötekileştirme AK Parti siyasetinde kendisine yer bulmamıştır, bulamayacaktır. Biz birilerini yıpratmanın peşinde de değiliz. Siyaset yanlışa engel olmak doğruya güç vermektir. Millete hizmet götürenlere engel çıkarmak elini kolunu bağlayacak mantıkla hareket etmek bize yakışmaz" ifadelerine yer verdi.
devamı sonraki sayfada...
Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları; "Merkez Yürütme Kurulu kıymetli üyelerimiz, değerli başkanlarımız, grup başkan vekillerimiz ve dava arkadaşlarım sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Sizlerin vasıtası ile 81 vilayetimizdeki vatandaşlarımıza selamlarımı iletiyorum. Toplantımız münasebeti ile sizlerle olmaktan bahtiyarlık duyuyorum. Toplantının içeriğine katkı sunan arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Yeni başkanlarımızı, tekrar seçilenleri yürekten tebrik ediyorum. "ORTAK AKILLA ÇÖZÜM YOLLARI ARIYORUZ" Seçim döneminde bir araya geldik ancak AK Parti'nin istişare toplantılarını seçim nedeni ile gerçekleştiremedik. Geçen ay başında burada partimizin kurmay kadrosu ve vekilleri ile beraber olduk. Diyaloğa önem veriyor ve ülke konularına ortak akılla çözüm arıyoruz. AK Partili başkan arkadaşlarımızla bir araya gelelim istedik. Hem projeleri görüşelim hem yol haritasını şekillendirelim dedik. Davetimize katılanlara teşekkür ediyorum. Gerek il ziyaretleri gerek farklı toplantılarda sizlerle sık sık bir araya geleceğiz. "22 YILDIR İKTİDARDA OLMA SEBEBİMİZ..." AK Parti'nin hikayesi yerelden genele ilerleyen başarı hikayesidir. Halkı içinden yükselmiş partiyiz. Millete hizmet yolculuğuna belediyelerden başladık. Yerel yönetimlerdeki başarılarımız yeni kapıların açılmasına vesile oldu. Kendimizi önce belediyelerde ispat ettik, milletimiz bizi yerel yönetimlerde tanıdı ve güvendi. 2002 yılında bu sefer ülkeyi yönetme sorumluluğunu AK Parti'ye verdi. 22 yıldır iktidarda tutan yerel yönetimlerdeki başarılarımızdır. AK Parti'nin referans kaynağı yerel yönetimlerdir. Bu değişmemiştir değişmeyecektir. AK Parti birikimi ile vizyonu ile yerel yönetimlere tüm dünyanın en yetkin en donanımlı siyasi hareketidir. "KENDİ PARTİLERİ BİLE İSYAN ETTİ" Düne kadar seçim kazanmak için atıp tutanlar bugün ekmekten suya ellerinin altındaki her şeye zam yapıyorlar. Ucuzlatacağız, fiyatını indireceğiz hatta bedava yapacağız dedikleri hizmetlerin tamamında fiyat artışına gittiler. Gemiyi öyle bir azıya aldılar ki kendi partileri bile isyan etti. Verdikleri sözlerin arkasında durmak yerine bütün enerjilerini bahane bulmaya harcıyorlar. 'BAYRAK DEĞİŞİMİ' MESAJI Hatay'ın 10 yıllık fetret devrinin sona ermesinden ayrıca mutluluk duyduk. Bu vesileyle bir kez daha tercihini Cumhur İttifakı'nın gerçek belediyecilik vizyonundan yana kullanan tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Bir önceki yerel seçimlere kıyasla oy oranları açısından ortaya çıkan negatif sapmayı elbette gözardı etmiyoruz. Her ne kadar ekonomideki zorluklar öne çıkmakla birlikte bunun haricinde sonuçlara etki eden başka faktörlerin de olduğunu görüyoruz. Milletimizin iradesini sorgulamadan, seçmenin verdiği mesajların ışığında çok boyutlu olarak muhasebemizi yaptık ve yapıyoruz. Hatayı da kusuru da kendimizde arıyoruz. Muhalefetin son 21 yılda defalarca düştüğü halkı ve sandığı suçlama gafletine düşmeden, iğneyi kendimize çuvaldızı başkasına batırıyoruz. İnşallah bu hassas süreci kendi takvimimiz içerisinde tam manasıyla bir bayrak değişimi havasında birlik ve kardeşliğimizden taviz vermeden bir kuyumcu titizliğiyle yürüteceğiz. Milletimizin AK Parti'den talepleri gerçekleşene kadar tüm kademelerde gereken adımları atmayı kararlılıkla sürdüreceğiz. "ROMA TURUYLA DİYET BORÇLARINI ÖDÜYORLAR" Seçimler bitince muhalefetin vaat yağmurunun da sonuna gelindi. Gençlere, kadınlara, esnafa, emekliye verilen sözlerin tamamı unutuldu. Düne kadar seçim kazanmak için hesapsızca atıp tutanlar bakıyorsunuz bugün ekmekten suya ellerinin altındaki her şeye zam yapıyorlar. Ucuzlatacağız, fiyatını indireceğiz, hatta bedava yapacağız dedikleri hizmetlerin neredeyse tamamında astronomik fiyat artışlarına gittiler. Bu konuda gemi öyle bir azıya aldılar ki kendi partilileri bile isyan etmeye başladı. İş üretmek, verdikleri sözlerin arkasında durmak, hizmet etmek yerine bütün enerjilerini artık bahane bulmaya harcıyorlar. Devraldıkları kimi belediyelerde eski başkanlarımıza iftiralar atacak kadar siyasi ahlaktan yoksun davrandılar. Allah var, bu süreçte sadece bir kesime verdikleri sözlere sadık kalıyorlar. Şahsi reklam ajansı olarak kullandıkları bazı medya mensuplarına Roma turuyla diyet borçlarını ödemekte hiçbir kusur etmiyorlar. "KAYIRMACILIĞIN KİTABINI YAZIYORLAR" Eş, dost, akraba, tanıdık çiftliğine çevirdikleri belediyelerde kayırmacılığın adeta kitabını yazıyorlar. Geride bıraktığımız 3 aylık dönemde güya özgürlük adına alkol tüketimini teşvik etmek, cinsiyetsizleştirme politikalarına aleni destek vermek, belediye binalarını LGBT paçavralarıyla donatma dışında herhangi bir icraatları olmadı." Bütün bu olayların arakasında Mossad'ın bulunduğu iddiası kuvvetlilik kazanıyor Suriye Geçici Hükümeti Başbakanı Abdurrahman Mustafa Suriye'deki olaylarla ilgili CNN Türk'te açıklamalarda bulundu. Abdurrahman Mustafa "Türk kutsallarına saldırı kabul edilemez" dedi. İşte Mustafa'nın o açıklamalarından satır başları; "Dün bazı üzücü olaylar yaşandı Kayseri'de. Bununla ilgili Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurumları gerekeni yapıyor. Bu münferit olay Suriye tarafından ve Türkiye tarafından iki halkın da yararına olmuyor. Bunu provoke edenler de oluyor. Biz burada misafiriz, buradaki Suriyelilerin de misafirlik değerini bilmeleri lazım. Buradaki Suriyelilere Türk kanunlarına uymaları gerektiğini söylüyoruz. Türkiye'nin kanunlarına uymayanlar deport ediliyor. Türkiye'nin milli güvenliği olsun, büyük projeler üzerinde çalışılıyor. Terörle mücadelede olsun, DEAŞ'a karşı olsun, PKK'ya karşı olsun Türkiye ile işbirliklerimiz devam ediyor. İster Suriye tarafında olsun ister Türkiye tarafında olsun, provoke edilen olaylar üzücüdür. Ben Suriye tarafındaki asayişi kontrol etmekle yükümlüyüm. Biz güvenliği sağladığımızda Türkiye'deki vatandaşlarımızı getirmekle yükümlüyüz. Sayın Cumhurbaşkanının açıklamaları da tatmin edicidir. Maalesef Türkiye düşmanı ve Suriye düşmanı olanlar provoke ediyorlar. Sonuçta biz Türkiye ile birlikte teröre karşı çıktık. Biz istikrar sağlamaya çalışıyoruz. Bunu provoke etmek için birçok grup var. PKK var, rejim var DEAŞ var... Biz gereken tedbirleri alıyoruz. Biz olayları Suriye halkının, Türkiye devletinin aleyhine yapılanların hesabını soracağız ve bedelini ağır bir şekilde ödeteceğiz. Suriye'deki istikrarı sağlamak hem Türkiye'nin faydasına hem Suriye'nin faydasınadır. Bu durum herkesi rahatsız ediyor. Düşmanlar bunu suiistimal ediyor buna fırsat vermemek lazım. Toplumsal ayaklanma olmaması için çaba harcıyoruz. Sosyal medyada kendi lehlerine iyi kullanıyorlar. Bunların birçoğu gerçek değildir. Bazı olaylar oldu evet ama birçoğu yanlış, montaj ve yanlış tercüme ile servis etmeye çalıştılar.