Ekonomist Esfender Korkmaz bugün kaleme aldığı yazısında, ''Gidişat iyi değil'' başlığını kullandı.
Ekonominin son durumu değerlendiren Korkmaz, ''hükümet bilerek veya bilmeyerek istikrar önlemi almıyor. Hükümete olan güven kaybı da, ekonomik istikrar sorununu derinleştiriyor.'' ifadesini kullandı.
Yaşanan gelişmelerin seçimlere etkisini ortaya koyabilmek adına mayıs ayında yapılan güncel anket sonuçlarından örnekler sunan Korkmaz, her zaman partisinin üzerinde oy potansiyeline sahip olduğu söylenen Erdoğan'ın mevcut oyu için, ''Mayıs ayında 8 anket yapılmış. Bu 8 anket ortalamasına göre; Erdoğan'ın oy oranı, Cumhur İttifakı'nın oy toplamının altında yüzde 37,6 çıkıyor.'' tespitinde bulundu.
Esfender Korkmaz'ın yazısı şu şekilde:
Merkez Bankası beklenti anketinde; bu sene sonunda TÜFE oranı yüzde 77,92, cari açık 34 milyar dolar, dolar kuru da 17,57 olarak bekleniyor.
23 Mayıs 2022 günü akşamı Sayın Cumhurbaşkanının hükümet adına konuşması, bu tablonun daha da ağırlaşacağını gösterdi. Nedenine gelince; Cumhurbaşkanı vizyonlar saydı ve fakat içini doldurmadı. Suriye, Yunanistan, İsveç ve Finlandiya konusunda tehditkâr konuştu.
Parantez içinde söylemek gerekirse, İsveç ve Finlandiya konusunda Türkiye haklıdır. Ne var ki dış politikada sorunları tehditlerle değil, diplomatik yolla çözmek gerekir.
Mamafih, Cumhurbaşkanı konuştuktan sonra dolar anında artmaya başladı.
Rusya ve Batı arasındaki savaş, Türkiye'nin tarafsız kalmasına imkân vermeyecektir. Eğer erken seçim olmazsa, Türkiye daha zor duruma düşecektir. Ekonomik istikrar daha çok bozulacaktır.
Kaldı ki kriz yaşadığımız halde, hükümet bilerek veya bilmeyerek istikrar önlemi almıyor. Hükümete olan güven kaybı da, ekonomik istikrar sorununu derinleştiriyor.
Bu korku anketlere de yansıdı;
Mayıs ayında yapılan 5 anket ortalamasına göre AKP'nin oy oranı kararsızların dağıtılması ile birlikte yüzde 30,94 oldu. MHP'nin oy oranı yüzde 7,32 oldu. Cumhur İttifakı'nın oy oranı yüzde 38,26 oluyor. MHP'nin oy oranı yüzde 7 barajının altına düşebilir. Ancak muhtemelen AKP'nin düşmemesi için bir kısım AKP'li MHP'ye oy verecektir.
Yine Cumhurbaşkanlığı seçimi için, Mayıs ayında 8 anket yapılmış. Bu 8 anket ortalamasına göre; Erdoğan'ın oy oranı, Cumhur İttifakı'nın oy toplamının altında yüzde 37,6 çıkıyor.
Bu kadar soruna rağmen neden AKP'nin oy oranı hâlâ yüzde 30 çıkıyor?
Kadir Has Üniversitesi'nin 2021'de yayınlanan ''Türkiye Siyasi Eğilimleri Araştırması''na göre, Türkiye'de kendisini Siyasal İslam olarak tanımlayanların oranı yüzde 8,9'dur. Bu kesim ne olursa olsun, İslam ideolojisini önde tutuyor ve AKP'yi kendi dava partisi olarak görüyor. Bu nedenle her ne olursa olsun, AKP'yi destekliyor.
Bütçede sosyal transferler dışında, hane halkına yapılan yardımlar 1 ve 2 adı altında 2 ayrı kalem var. Bu yardımlar içinde engellilere yapılan yardımlar gibi yerinde yardımlar da var. Ama çoğu AKP'li militanlara, partizanlara yapılan yardımlardır. Bir iş yerinde çalıştığı halde ayrıca her ay bankadan bu yardımlardan alanlar var.
Medyada sık sık yazıldığı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesinde ortaya çıktığı gibi AKP'li belediyelerden çalışmadığı halde çalışıyor gibi bankamatikten her ay maaş alanlar var.
Bunların normal halde siyasi iktidara ''bana iane değil iş imkanı sağla'' demesi gerekir… Ama demiyorlar. Çünkü muhtaçlar. AKP, halkı önce yoksul ve işsiz bıraktı, sonra para dağıttı. Zorunlu biatçılar oluşturdu. Ayrıca ideolojik eğitimle, halkın iş isteme bilincini köreltti.
Çıkışımız var mı?
Bir devlet batmaz ve fakat halk sürünür… Venezuela'da örneği var. Önemli olan halkın bilinçli olmasıdır. Bunun için de halkın özgür düşünmesi, medyanın tarafsız olması gerekir. Özgür düşünme ve tarafsız medya ancak demokrasilerde olur.
Bu anlamda 6 parti, sağ-sol demeden demokrasi konusunda ittifakı, umut kapısını genişletti. Öte yandan enflasyon, geçim derdi ve işsizlik, halkın siyasi bilincini de artırdı. İş başa düşünce Türkiye zor dönemlerden çıkmasını bilmiştir.
Eğer erken seçim olursa bu zor tablodan çıkışımız daha kolay olacaktır. Olmazsa 2023 Haziran'ına ulaşmak daha riskli görünüyor. Bu durumda daha çok bedel öderiz.