Anasayfa
25 Ağustos 2020 ( 0 izlenme )
Reklamlar

GDO Nedir ve Zararları Nelerdir?

 GDO Nedir?

 
 GDO günümüzün korkulu rüyası haline gelmiştir. İnsanlar yedikleri besinlerin geçmişteki kadar sağlıklı olmadığından şikayetçi, peki GDO nedir? GDO’nun açılımı genetiği değiştirilmiş organizmadır. Yaklaşık 25 yıl önce bilim adamları tarafından keşfedilmiştir. GDO DNA’sı alınacak olan canlıdan DNA kesimi veya kopyalanması, ardından bu DNA’nın aktarılacak olan canlıya virüs yardımıyla yapıştırılmasıyla yapılmaktadır. Genetik mühendisleri, bu yöntemle doğal ortamda yetişen ürünlerin üretiminin çoğalması ve daha ucuza daha çok üretim olması sebebiyle ürünlerin genetiğiyle oynanıp değiştirmektedir.  

Ancak bu değişiklikler canlı sağlığının ve doğanın dengesinin bozulmasına, ekonomik olarak bağımlılığa sebep olmaktadır. Bu sebeple genel olarak insanlar tarafından üreticilere karşı çıkılmaktadır.

Günümüzde ekonomide etkili olan ürünlerin birçoğunda GDO bulunmaktadır. İlk gen aktarımı yapılan ürün domates olmuştur. Şirketler “Tarım ilacı azalacak, üretim maliyeti düşecek” gibi söylemlerle çiftçiye ulaşmıştır. Bunun yanı sıra ilaçlarda sağlık sektöründe de GDO kullanılmaktadır.



GDO‘nun Zararları Nelerdir?

Öncelikle zararlı olup olmadığı tartışma konusu olan bu ürünlerin, zararlarını zamanla da gösterebileceği söylenmektedir.

Özellikle konserve ve hazır gıdalarda daha çok bulunduğu söylenmektedir.

Başlıca zararlarının başında alerji yapması gelmektedir. Kullanılan maddeler insanlar üzerinde ölümcül derecede alerjiye sebep olmaktadır.

Hayvanlarda kullanılan yemlerde antibiyotik direnç güçlendirici yemler kullanılmaktadır. Bu da kullandığımız antibiyotikleri etkisiz hale getirmektedir.

Özellikle hamile kadınlardan bebeğe geçmektedir. Bir annenin karnındaki fetüste böcek öldüren toksinlerle karşılaşılmıştır.

Bunun yanı sıra kullanılan GDO’lu ürünler hormonsal bozukluklara neden olmaktadır.

Yapılan araştırmalarda GDO’nun erken ölüme sebep olduğu ortaya çıkmıştır. Deney fareler üzerinde yapılmış, yeni doğan yavruların 3 hafta içerisinde öldüğü gözlemlenmiştir.

Bunun yanı sıra farelerin akciğerlerinde iltihaplanma ve zarar görülmüştür. Mısırla beslenenlerde ise ciddi böbrek ve kan anormallikleri görülmüştür. Mısırla beslenen ineklerde ölüm görülmüştür.

Bitkilere aktarılan gen ya da genler için bir sınırlama yoktur. Bu sebeple evrimsel olarak farlılıklar görülecektir. Bu noktada sürekli aktarım olacaktır. Bunun yanı sıra kontrolsüz tozlaşmayla farklı etkiler görülebilmektedir. Gen aktarımı taşınan bitkilerde özelliklerinin değişmesi ve ürünlerin tek tip olması mümkün olmaktadır.

Ayrıca GDO kullanım sebeplerinden birisi bitkilerin dayanıklılığını ve hastalıklara karşı direncini sağlayıp daha fazla verim almaktır. Bu da insan sağlığında olumsuz etkilere sebep olmaktadır ancak hala etkileri kesin olarak tanımlanamamıştır.

İnsanların kimyasallara bağımlılığını da arttırmaktadır. Bu da çevre kirliliğine neden olmaktadır. GDO’lu ürünleri üreten şirketler daha az kimyasal madde kullanılacağını iddia etse de bu ürünlerde daha fazla kimyasal kullanıldığı gözlemlenmiştir.

GDO, doğal tarımı tehdit etmektedir. Ekosistemi değiştirmekte ve daha çok yapaylaştırmaktadır. Biyolojik kirliliğe sebep olmaktadır. Ayrıca arılar yoluyla organik ürünlere de bulaşmaktadır. GDO’da kullanılan kimyasallar haşere yiyen kuş türlerinin de tükenmesine sebep olmuştur.

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Ezgi Mola nikah sonrası paylaştı Serdar Ortaç EVLENMEDEN ÖNCE KIZDAN İSTEĞi BU FIKRAYA GÜLECEM DİYE İŞİMDEN OLACAKTIM ? (De.vamı Yor'umda)