Suriye'de 13 yıllık savaşın ardından dış destekli grupların Şam'ı ele geçirilmesi ve Esad yönetiminin düşürülmesiyle, ülkenin batısında yaşayan azınlık gruplar korku ve belirsizlikle yaşamaya başladı. HTŞ, yönetime gelince azınlıkları güvence altına alacaklarını söylese de özellikle Alevi nüfusun yoğunlaştığı Lazkiye'de endişe baş gösteriyor.
BBC'nin haberine göre Lazkiye'de Alevi bir aile, Suriye'de yaşanan yönetim boşluğunda yaşadıklarını anlattı. Nur adındaki Suriyeli Alevi, üç gün önce akşam 9 sularında, silahlı adamların siyah bir kamyonetten inerek evlerine geldiğini anlattı. Çocuklar ve eski bir ordu mensubu olan kocasıyla birlikte tüm ailenin pijamalarıyla evden atıldığını anlatan Nur, bu grubun lideri olan kişinin, ailesini de getirerek evinde yaşamaya başladığını paylaştı.
Bir başka adam ise, dairesine zorla giren ve İdlib'den gelen bir grup adamın yaptıklarını, gözü morarmış bir şekilde anlattı:
"Bazıları sivildi, bazıları askeri kamuflaj giyinmişti ve maskeliydi. Kızıma vurdular, oğlumun başına silah dayadılar. Para çaldılar, altınlarımızı çaldılar."
Haberde HTŞ'lilerin polis gücü gibi bu tür şikayetlere gittiği belirtiliyor. BBC Muhabiri Quentin Sommerville'nin Lazkiye'deki gözlemlerinin yer aldığı haberde şu ifadeler yer alıyor:
"Kentteki Alevi toplumundan Nur (ismi değiştirildi), evinin bahçesinde titreyerek bekliyor. Nedeni soğuk hava değil, yaşadığı korku.
Lazkiye'de artık kolluk gücü haline gelen HTŞ üyelerine, yaşadıklarını anlatıyor ve şikayette bulunuyor. Anlattıkça ağlamaya başlıyor. Nur, bu kişilerin HTŞ üyesi olmadığını, Halep'in kuzeyinden farklı bir isyancı gruba mensup olduklarını söylüyor.
"Aleviler Suriye nüfusunun yaklaşık yüzde 10'unu oluşturuyor. Hatay'ın güneyinde sahil hattının devamındaki Lazkiye, Alevilerin yoğunlaştığı kent. Esad yönetiminin düştüğü saatlerde, birçok şehirde olduğu gibi burada da farklı isyancı gruplar yönetim boşluğunu doldurmak üzere harekete geçti. ElKaide'den kopan İslamcı grup HTŞ, tüm mezheplere saygı göstereceği söylemini öne çıkarsa da Lazkiye'deki Aleviler arasında korku hissediliyor. Kentin bazı sakinleri, iktidarın el değiştirdiği günlerden bu yana evinden bile çıkmamış. Eski rejimi destekledikleri gerekçesiyle hesaplaşmayla karşı karşıya kalmaktan korkanlar da var."
Haberde, HTŞ'lilerle mini röportajlara da yer verilerek arka planda parlatma yapılıyor. Ev basan silahlı çeteler HTŞ'den ayrı yansıtılıyor ancak daha önce Aydınlık'a konuşan Suriyeliler 'aralarında danışıklı dövüş' olduğu görüşünde. Suriyeliler HTŞ'lilerin bu çetelere bir şey yapamıyor gibi davrandığını söylüyor. BBC'de yayınlanan söz konusu haberde de konut gaspı olayı evi işgal edenlerin çıkarılmasıyla son buluyor. İçerideki cephaneliğe el konuyor ama gaspçı çetelerin akıbeti belirsiz. HTŞ'liler Esad destekçisi olduğunu düşündüğü iki kişiyi ise yakalayıp 'gözaltına' alıyor.
Suriye’de eli silahlı çetelerin peydah olduğu, Alevi ile Hristiyanların yaşadığı bölgede cinayet ve yağmaya başladığının ileri sürülmesinin ardından, Aydınlık’ın ulaştığı Suriyeliler, yaşadıkları bölgedeki durumu anlatmıştı.
Şam’dan ulaşılan F. A. isimli Suriyeli kadın, mümkün olduğunca evden çıkmamaya çalıştıklarını söylemiş, Şam’ın cadde ve sokaklarında daha önce görmedikleri profilde kimselerin dolaştığını kaydederek, “Sürekli bir silah sesleri, bağırış, çağırış ve çığlıklar altındayız. Patlamalar da oldu. Burada yerel halk genellikle birkaç aile birleşerek evlere sığınmış vaziyette. Korkuyla bekliyoruz.” ifadelerini kullanmıştı.
Saldırganların HTŞ olmadığını ancak HTŞ’nin de olaylara müdahale etmediğini dile getiren bir başka Suriyeli ise şöyle konuşmuştu:
"Aleviler mezara, Hristiyanlar Lübnan’a’ sloganlarıyla isyan ettiler. Ve şimdi dış güçlerin desteğiyle yönetime el koydular. Bir haftadır kamu düzeni yok. Polis yok, memur yok. Sokaklarda elini kolunu sallayarak gezen silahlı gruplar var. Hemen her akşam saldırı ve ölüm haberleri alıyoruz. HTŞ müdahale etmiyor. Bence edemiyormuş gibi yapıyor. Bu bir danışıklı dövüş. Şu an dünyanın ilgisi burada. Esas film kameralar kapanıp ışıklar sönünce başlayacak."